Bir yazar ister ana dilinde ister yabancı bir dilde yazı hazırlıyor olsun, dikkatini en çok yoğunlaştırması gereken hususlardan biri öğelerin cümle içerisindeki dizilişi olacaktır. Bu konuda verdiği kararlar, okur ile kurduğu yakınlıktan çalışmasının bilimsel seviyesine kadar pek çok alanı etkileyecektir.
Cümlenin yapısı yalnız yazarlar değil, çevirmen ve editörler açısından da dikkat gerektiren bir konudur. Metin kaynak dilden hedef dile aktarılırken uygulanan değişiklikler, hedef dilin dilbilgisi kurallarının hakimiyeti altındadır. Bu durum kimi zaman, esas olarak oluşturulan vurguyu koruyabilmek için cümlenin yeniden düzenlenmesini ve yan cümlelerin yerlerinin değiştirilmesini gerektirmektedir. Yazarlar kendilerine ulaşan çeviri metninin ana dilde yazdıkları orijinal metin ile aynı cümle yapısına sahip olmadığı gördükleri zaman, bu durumu anlam farklılığı gibi algılamaktadırlar. Oysa her dilin ifade biçimi kendine özgüdür. Çeviri çalışması ise yalnızca sözcüklerin yabancı bir dildeki karşılıklarını kullanmak değil, bu ifade biçimlerine uygun yeni bir metin yazmaktır.